هُمْ فَارَقُوا 3
(Hum fârakû)
Onlar bıraktılar
Onlar ayrıldılar
Onlar uzaklaştılar
(erkek)
|
هُمَا فَارَقَا
2
(Humâ fârakâ)
O ikisi bıraktı
O ikisi ayrıldı
O ikisi uzaklaştı
(erkek)
|
هُوَ فَارَقَ 1
(Huve fâraka)
O bıraktı
O ayrıldı
O uzaklaştı
(erkek)
|
Gâib
(erkek)
|
هُنَّ فَارَقْـنَ 6
(Hunne fârakne)
Onlar bıraktılar
Onlar ayrıldılar
Onlar uzaklaştılar
(bayan)
|
هُمَا فَارَقَـتَا 5
(Humâ fârakatâ)
O ikisi bıraktı
O ikisi ayrıldı
O ikisi uzaklaştı
(bayan)
|
هِيَ فَارَقَـتْ 4
(Hiye fârakat)
O bıraktı
O ayrıldı
O uzaklaştı
(bayan)
|
Gâibe
(bayan)
|
أَنْتُمْ فَارَقْـتُمْ 9
(Entum fâraktum)
Siz bıraktınız
Siz ayrıldınız
Siz uzaklaştınız
(erkek)
|
أَنْتُمَا فَارَقْـتُمَا 8
(Entumâ fâraktumâ)
İkiniz bıraktınız
İkiniz ayrıldınız
İkiniz uzaklaştınız
(erkek)
|
أَنْتَ فَارَقْـتَ 7
(Ente fârakte)
Sen bıraktın
Sen ayrıldın
Sen uzaklaştın
(erkek)
|
Muhatab
(erkek)
|
أَنْتُنَّ فَارَقْـتُنَّ 12
(Entunne fâraktunne)
Siz bıraktınız
Siz ayrıldınız
Siz uzaklaştınız
(bayan)
|
أَنْتُمَا فَارَقْـتُمَا 11
(Entumâ fâraktumâ)
İkiniz bıraktınız
İkiniz ayrıldınız
İkiniz uzaklaştınız
(bayan)
|
أَنْتِ فَارَقْـتِ 10
(Enti fârakti)
Sen bıraktın
Sen ayrıldın
Sen uzaklaştın
(bayan)
|
Muhataba (bayan)
|
نَحْنُ فَارَقْـنَا 15
(Nahnu fâraknâ)
Biz bıraktık
Biz ayrıldık
Biz uzaklaştık
|
نَحْنُ فَارَقْـنَا 14
(Nahnu fâraknâ)
İkimiz bıraktık
İkimiz ayrıldık
İkimiz uzaklaştık
|
أَنَا فَارَقْـتُ 13
(Ene fâraktu)
Ben bıraktım
Ben ayrıldım
Ben uzaklaştım
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
ÖRNEK CÜMLELER:
قَضَيْتُ
يَوْمِي فِي الْفِرَاشِ، أُفَارِقُهُ عِنْدَمَا أَذْهَبُ إِلَى دَوْرَةِ
الْمِيَاهِ فَقَطْ
|
Kadaytu
yevmî fi’l-firâşi, ufârikuhu indemâ ezhebu ilâ
devrati’l-miyâhi fakat.
|
Günümü
yatakta geçirdim, sadece tuvalete giderken ondan
(yataktan) ayrılıyorum (uzaklaşıyorum)
|
فَارَقَ
الْحَيَاةَ
|
Fâraka’l-hayâte
|
Hayatı
terk etti./ Hayattan ayrıldı. / Öldü. (erkek)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder