Çizgi filmi seyretmek için tıklayın:
حَدِيقَةُ
الْحَيَوَانِ
مَا
رَأيُكَ يَا جُحَا، فِي حَدِيقَةِ الْحَيَوَانِ ؟ جَمِيلَةٌ جِدّا أ لَيْسَ
كَذلِكَ ؟
لَا.
لَيْسَتْ جَمِيلَةً جِدّا. أَ لَا تَرَى
مَا هَذَا ؟
هَذَا
؟ هَذَا الْفِيلُ ذُو الْخُرْطُوم.
لَا
أَقْصِدُ الْفِيلَ. أَنَا أَقْصِدُ
الْقَفَص الْمَحْبُوس فِيهِ. الْمِسْكِين
فِعْلًا
يَا لَهُ مِنْ مِسْكِين.
حَتَّى
الزَّرَافَة هِيَ الْأُخْرَى فِي الْقَفَصِ
مِسْكِينَة
وَالْحِمَارُ
الْوَحْشِيُّ.
مِسْكِين
اَلْآنَ
مَوْعِدُ الْإِفْطَار
مَا
هَذَا؟ كُلُّ هَذَا أَكْلٌ
إِنَّنَا
نَحْنُ الْمَسَاكِينُ
عَصَافِيرُ
بَطْنِي تُزَقْزِقُ مِنَ الْجُوعِ يَا حُومَى، حُومَى حُومَى أَيْنَ أَنْت؟
مَاذَا
تَفْعَلُ هُنَا ؟
هَيَّا
يَا جُحَا نَدْخُل لِنَأْكُل الْغَدَاءَ. إِنَّهَا فُرْصَةٌ
لَا
لَا يُمْكِنُ.
لِمَاذَا
لَا يُمْكِنُ يَا جُحَا ؟
لَا
يُمْكِنُ أَنْ أَدَعَكَ تَأْكُل وَحْدَكَ.
اَلْآنَ
مَوْعِدُ الْغَدَاءِ
مَوْز ؟ فِي أَيِّ قَفَصٍ نَحْنُ بِالضَّبْطِ ؟
مَا
هَذَا ؟
إِنَّهَا غُورِلَّا كِينْج
كُونْج. إِحْفَظْنَا يَا لَطِيفُ.
إِهْرَبْ يَا حُومَى. إِهْرَبْ يَا
حُومَى
حَدِيقَةُ
الْحَيَوَانِ
|
Hadîkatu’l-hayevân
|
Hayvanat bahçesi
|
Eşek: Cuha, hayvanat bahçesi hakkında görüşün nedir? Çok
güzel, öyle değil mi?
Cuha: Hayır. Çok güzel değil. Görmüyor musun, bu ne?
Eşek: Bu? Bu, hortumu olan fil. (Hortum sahibi, hortumlu)
Cuha: Fili kasdetmiyorum. Ben, içinde hapsedildiği kafesi
kastediyorum. Zavallı.
Eşek: Gerçekten.
Ne kadar zavallı ! Hatta zürafa, o da kafeste olan bir diğeri.
Cuha: Zavallı
Eşek: Ve zebra
Cuha: Zavallı
Anons: Şimdi kahvaltı zamanı
Cuha: Bu ne?
Eşek: Bütün bunlar yiyecek. Asıl zavallılar,
bizleriz !
Cuha: Açlıktan karnım zil çalıyor Huma. Huma,
Huma, nerdesin ? Burada ne yapıyorsun?
Eşek: Haydi Cuha, girelim öğle yemeği yiyelim.
Gerçekten o bir fırsat.
Cuha: Hayır, olmaz.
Eşek: Niye olmaz, Cuha?
Cuha: Seni tek başına bırakayım da ye, olmaz !
(Senin, tek başına yemene izin veremem)
Anons: Şimdi öğle yemeği
zamanı
Cuha: Muz mu? Biz, tam olarak hangi kafesteyiz?
Eşek: Bu ne?
Cuha: O, goril King Kong. Allahım koru ! Kaç Huma… Kaç Huma…
Eşek:
مَا
رَأيُكَ يَا جُحَا، فِي حَدِيقَةِ الْحَيَوَانِ ؟
|
Mâ
ra’yuke yâ Cuhâ fî hadîkati’l-haveyân?
|
Cuha,
hayvanat bahçesi hakkında görüşün nedir?
|
جَمِيلَةٌ
جِدّا أ لَيْسَ كَذلِكَ ؟
|
Cemîletun
cidden, e leyse kezâlik?
|
Çok
güzel, öyle değil mi?
|
Cuha:
لَا.
لَيْسَتْ جَمِيلَةً جِدّا. أَ لَا
تَرَى مَا هَذَا ؟
|
Lâ.
Leyset cemîleten cidden. E lâ terâ mâ hâzâ?
|
Hayır.
Çok güzel değil. Görmüyor musun, bu
ne?
|
Eşek:
هَذَا
؟ هَذَا الْفِيلُ ذُو الْخُرْطُوم.
|
Hâzâ?
Hâza’l-fîlu zu’l-hurtûm.
|
Bu?
Bu, hortumu olan fil. (Hortum sahibi, hortumlu)
|
Cuha:
لَا
أَقْصِدُ الْفِيلَ. أَنَا أَقْصِدُ الْقَفَص
الْمَحْبُوس فِيهِ. الْمِسْكِين
|
Lâ
aksidu’l-fîl. Ene aksidu’l-kafas el-mahbûs fîh. El-miskîn
|
Fili
kasdetmiyorum. Ben, içinde hapsedildiği kafesi kastediyorum. Zavallı
|
Eşek:
فِعْلًا
يَا لَهُ مِنْ مِسْكِين
|
Fiğlen.
Yâ lehû min miskîn.
|
Gerçekten.
Ne kadar zavallı !
|
حَتَّى
الزَّرَافَة هِيَ الْأُخْرَى فِي الْقَفَصِ
|
Hatta’z-zerâfe hiye’l-uhrâ fi’l-kafas
|
Hatta
zürafa, o da kafeste olan bir diğeri..
|
Cuha:
مِسْكِينَة
|
Miskîne
|
Zavallı
|
Eşek:
وَالْحِمَارُ
الْوَحْشِيُّ
|
Ve’l-himâru’l-vahşiyy
|
Ve
zebra
|
Cuha:
مِسْكِين
|
Miskîn
|
Zavallı
|
Anons:
اَلْآنَ
مَوْعِدُ الْإِفْطَار
|
El-ân
mev’idu’l-iftâr
|
Şimdi
kahvaltı zamanı
|
Cuha:
مَا
هَذَا؟
|
Mâ
hâza?
|
Bu
ne?
|
Eşek:
هَذَا
أَكْلٌ. إِنَّنَا نَحْنُ الْمَسَاكِينُ
كُلُّ
|
Kullu
hâzâ ekl. İnnenâ nahnu’l-mesâkin
|
Bütün
bunlar yiyecek. Asıl zavallılar, bizleriz !
|
Cuha:
عَصَافِيرُ بَطْنِي تُزَقْزِقُ مِنَ الْجُوعِ يَا حُومَى،
|
Asâfîru batnî tuzakziku mine’l-cûi yâ
Hûmâ.
|
Açlıktan karnım zil çalıyor Huma
|
حُومَى
حُومَى أيْنَ أَنْت؟
|
Hûmâ,
Hûmâ, eyne ent?
|
Huma,
Huma, nerdesin ?
|
مَاذَا
تَـفْعَلُ هُنَا ؟
|
Mâzâ
tef’alu hunâ?
|
Burada
ne yapıyorsun?
|
Eşek:
هَيَّا
يَا جُحَا نَدْخُل لِنَأْكُل الْغَدَاءَ. إِنَّهَا فُرْصَةٌ
|
Heyyâ
yâ Cuha nedhul line’kuli’l-gadâe. İnnehâ fursa.
|
Haydi
Cuha, girelim öğle yemeği yiyelim. Gerçekten o bir fırsat.
|
Cuha:
لَا
لَا يُمْكِنُ.
|
Lâ,
lâ yumkinu
|
Hayır, mümkün değil.
|
Eşek:
لِمَاذَا
لَا يُمْكِنُ يَا جُحَا ؟
|
Limâzâ
lâ yumkinu yâ Cuha?
|
Niye mümkün değil, Cuha?
|
Cuha:
لَا
يُمْكِنُ أَنْ أَدَعَكَ تَأْكُل وَحْدَكَ
|
Lâ
yumkinu en eda’ake te’kul vahdek.
|
Seni
tek başına bırakayım da ye, olmaz !
(Seni, tek başına yemen için bırakmam mümkün değil)
|
Anons:
اَلْآنَ
مَوْعِدُ الْغَدَاءِ
|
El-ân
mev’idu’l-gadâ
|
Şimdi
öğle yemeği zamanı
|
Cuha:
مَوْز
؟ فِي أَيِّ قَـفَصٍ نَحْنُ بِالضَّبْطِ ؟
|
Mavz?
Fî eyyi kafasin nahnu bi’d-dabt?
|
Muz
mu? Biz, tam olarak hangi kafesteyiz?
|
Eşek:
مَا
هَذَا ؟
|
Mâ
hâzâ?
|
Bu
ne?
|
Cuha:
إِنَّهَا
غُورِلَّا كِينْج كُونْج.
|
İnnehâ
gorilla King Kong
|
O,
goril King Kong
|
إِحْفَظْ
يَا لَطِيفُ. إِهْرَبْ يَا حُومَى... . إِهْرَبْ يَا حُومَى
|
İhfaz
yâ Latîf ! İhrab yâ Hûmâ…İhrab yâ Hûmâ.
|
Allahım
koru ! Kaç Huma… Kaç Huma…
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder