1. Abdülhamit türbesinin
en önemli özelliği, içinde peygamberimizin ayak izlerinin (kadem-i şerif)
bulunması.
Türbenin yeri hakkında bilgi için linki tıklayın:
Konu ile ilgili bilgi:
Kaynak: Türkiye Diyanet
Vakfı İslam Ansiklopedisi 24. Cilt
(Madde adı: Kadem-i şerif)
“Hz. Peygamber’e izafe
edilen ayak izi.
Taş veya tuğla zemin
üzerinde bulunan ve “nakş-ı kadem-i saadet” de denilen ayak izidir.
Kadem-i şeriflerin en
önemlisi Kudüs’te Kubbetü’s-Sahrâ’deki kaya üzerinde olanıdır; Bu izin miractan
kaldığı söylenir. Ahmed Teymur Paşa, Hz. Peygamber’e izafe edilen, kendisinin
bildiği diğer ayak izleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermektedir. Ona göre
sayıları yedi olan bu kadem-i şeriflerin dördü Mısır’da, ötekiler Kudüs,
İstanbul ve Tâif’tedir. Mısır’da bulunan ayak izlerinden biri, sonradan adı
Mescidü eseri’n-nebî olan Ribâtü’1-âsâr’da, bir diğeri Sultan Kayıtbay
Türbesi’ndedir. Kayıtbay’ın 20.000 dinara satın alarak mezarının baş ucuna
konulmasını vasiyet ettiği ayak izini Sultan 1. Ahmed İstanbul’a getirtmiş, fakat gördüğü bir rüya
üzerine izin bir kopyasını çıkarttıktan sonra aslını geri göndermiştir.
Osmanlı sultanları
diğer mukaddes emanetler gibi kadem-i şeriflere de büyük bir hürmet
göstermişlerdir. I. Abdülhamid, Şam
yakınlarındaki Kadem köyünde içinde bir kadem-i şerif saklanan mescidin bânisi
Şeyh Seyyid Muhammed Ziyâd’dan kadem-i şerifi İstanbul’a getirmesini istemiş ve
onu başı üstünde taşıyarak getiren şeyh, padişahtan büyük saygı gördüğü gibi
Sadrazam Halil Hamîd Paşa tarafından da kendisi için Samatya’da (Davutpaşa
İskelesi) Kadem-i Şerif adıyla bir tekke yaptırılmıştır.
(محمد منيب العينتابي ) Mehmed Münîb Ayintâbî, “ÁsÀrü’l-óikem fì naúşi’l-úadem” آثار الحكم في نقش
القدم
adlı bir risale yazmış
ve Rasûl-i Ekrem’in ayak izinin kaya gibi sert zemine çıkmasının mümkün
olduğunu ispata çalışmıştır. Ayıntâbî, bu olayın Hz. Peygamber’in
mucizelerinden biri olduğunu ve birkaç defa vuku bulduğunu ileri sürer. Müellif
eserinin bir bölümünü, 1. Abdülhamid döneminde İstanbul’a getirilen Şam’daki
ayak izinin ne zaman oluştuğu konusuna ayırmış ve Resûlullah Suriye’ye
bi’setten önce gittiği için izin peygamberlik öncesinden kaldığı sonucuna
varmıştır; bu arada başka yerden getirilme veya kopya olma ihtimallerini de
düşünür. Kadem-i şeriflerle teberrükü Hz. Peygamber’e sevgiyi gösteren bir
bid’at-i hasene olarak kabul edenler de vardır.”
Sağdaki tabelada
yazan yazı:
Kadem-i
şerîf ol şâh-ı rasûl
|
Ayak
|
Kadem
|
قَدَم
|
Fotoğraflar kendi çekimimdir . The photos are taken
by me الصور من تصويري
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder