Konu ile ilgili link:
Buyrun,
buyur
|
Tefaddal
|
|
İkiniz
buyrun
|
Tefaddalâ
|
تَـفَـضَّلَا
|
Kesinlikle
hayır, asla !
|
Kellâ
|
كَلَّا
|
İkiniz,
tarihe bakın !
|
Unzurâ
ile’t-târîh
|
أُنْظُرَا إِلَى التَّارِيخِ
|
Ye
! (bayana
söylenir)
|
Kulî
|
كُلِي
|
Hadis-i şerif:
مَنْ
صَامَ يَوْمًا فِي سَبِيلِ اللهِ ، بَاعَدَ اللهُ وَجْهَهُ عَنِ النَّارِ
سَبْعِينَ خَرِيفًا
|
Men
sâme yevmen fî sebîlillahi, bâ’adellahu vechehû ani’n-nâri seb’îne harîfen.
|
Allah
rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teâlâ, (bu bir günlük oruç sebebiyle) cehennem
ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.
|
Kim,
her kim
|
Men
|
مَنْ
|
Oruç
tuttu
|
Sâme
|
صَامَ
|
Bir
gün
|
Yevmen
|
يَوْمًا
|
Allah
yolunda, Allah rızası için
|
Fî
sebîlillah
|
فِي سَبِيلِ
اللهِ
|
Uzaklaştırdı
|
Bâ’ade
|
بَاعَدَ
|
Kişi,
şahsiyet, yüz
|
Vech
|
وَجْه
|
Onun
(erkek
için kullanılır)
|
Hû
|
ـهُ
|
-den,
-dan
|
An
|
عَنْ
|
Ateş,
cehennem
|
En-nâr
|
اَلنَّار
|
Yetmiş
|
Seb’îne
|
سَبْعِينَ
|
Sonbahar,
güz
|
Harîf
|
خَرِيف
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder