20 Mart 2013 Çarşamba

ARAPÇA ÇOCUK ŞARKISI: “GECE”






جَاءَ اللَّيْلُ حَلَّ الظَّلَامُ
حَاوَلْتُ وَ لَمْ أَسْتَطِعْ أَنْ أَنَامَ
مَا هَذَا ؟ إِنَّهُ عِوَاء
مَا هَذَا الَّذِي يُحَلِّقُ فِي الْفَضَاءِ ؟

فَنَظَرْتُ فَوْرًا إِلَى النُّجُومِ فِي السَّمَاءِ
رَأَيْتُهَا تشع بِالضِّيَاءِ
وَ عُدْتُ إِلَى النَّوْمِ بِعُمْقٍ وَ هَنَاء

وَ فِي اللَّيْلِ مَا مِنْ ضَوْءٍ
 سِوَى النُّجُومِ وَ الْقَمَرِ فِي الْجَوِّ
مَا مِنْ صَوْتٍ أَوْحَرَكَةٍ
اَلْكُلُّ يَنَامُ لَا كَلِمَة لَا ضِحْكَة

فَنَظَرْتُ فَوْرًا إِلَى النُّجُومِ فِي السَّمَاءِ
رَأَيْتُهَا تشع بِالضِّيَاءِ
وَ عُدْتُ إِلَى النَّوْمِ بِعُمْقٍ وَ هَنَاء

جَاءَ اللَّيْلُ حَلَّ الظَّلَامُ
حَاوَلْتُ وَ لَمْ أَسْتَطِعْ أَنْ أَنَامَ
مَا هَذَا ؟ إِنَّهُ عِوَاء
مَا هَذَا الَّذِي يُحَلِّقُ فِي الْفَضَاءِ ؟

فَنَظَرْتُ فَوْرًا إِلَى النُّجُومِ فِي السَّمَاءِ
رَأَيْتُهَا تشع بِالضِّيَاءِ
وَ عُدْتُ إِلَى النَّوْمِ بِعُمْقٍ وَ هَنَاء

فَنَظَرْتُ فَوْرًا إِلَى النُّجُومِ فِي السَّمَاءِ
رَأَيْتُهَا تشع بِالضِّيَاءِ
وَ عُدْتُ إِلَى النَّوْمِ بِعُمْقٍ وَ هَنَاء

Gece oldu (geldi), karanlık çöktü.
Uğraştım ama uyuyamadım.
Bu ne? Gerçekten o, bir uluma.
Gökyüzünde bu uçan ne?

Derhal gökyüzündeki yıldızlara baktım.
Işık yaydıklarını gördüm.
Rahat ve derin uykuya geri döndüm.

Geceleyin hiç ışık yok
Havadaki ay ve yıldızlardan başka.
Hiç ses veya hareket yok
Herkes uyuyor, ne bir konuşma, ne de bir gülme

Derhal gökyüzündeki yıldızlara baktım
Işık yaydıklarını gördüm.
Rahat ve derin uykuya geri döndüm.

Gece oldu (geldi), karanlık çöktü.
Uğraştım ama uyuyamadım.
Bu ne? Gerçekten o, bir uluma.
Gökyüzünde bu uçan ne?

Derhal gökyüzündeki yıldızlara baktım.
Işık yaydıklarını gördüm.
Rahat ve derin uykuya geri döndüm.


Derhal gökyüzündeki yıldızlara baktım.
Işık yaydıklarını gördüm.
Rahat ve derin uykuya geri döndüm.



1.

جَاءَ اللَّيْل حَلَّ الظَّلَام

Câe’l-leyl, halle’z-zalâm

Gece oldu (geldi), karanlık çöktü.

2.

حَاوَلْتُ وَ لَمْ أَسْتَطِعْ أَنْ أَنَامَ

Hâveltu ve lem estatiğ en enâm

Uğraştım ama uyuyamadım.

3.

مَا هَذَا ؟ إِنَّهُ عِوَاء

Mâ hâza? İnnehû ivâ’

Bu ne? Gerçekten o, bir uluma.

4.

مَا هَذَا الَّذِي يُحَلِّقُ فِي الْفَضَاءِ ؟

Mâ hâza’llezî yuhalliku fi’l-fadâ?

Gökyüzünde bu uçan ne?

5.

فَنَظَرْتُ فَوْرًا إِلَى النُّجُومِ فِي السَّمَاءِ

Fenazartu fevran ile’n-nucûmi fi’s-semâi

Derhal gökyüzündeki yıldızlara baktım.

6.

رَأَيْتُهَا تشع بِالضِّيَاءِ

Raeytuhâ tuşau bi’d-diyâ’

Işık yaydıklarını gördüm.

7.

وَ عُدْتُ إِلَى النَّوْمِ بِعُمْقٍ وَ هَنَاء

Ve udtu ile’n-nevmi bi umkin ve henâ’

Rahat ve derin uykuya geri döndüm.

8.

وَ فِي اللَّيْلِ مَا مِنْ ضَوْءٍ

Ve fi’l-leyl mâ min dav’

Geceleyin hiç ışık yok

9.

 سِوَى النُّجُومِ وَ الْقَمَرِ فِي الْجَوِّ

Siva’n-nucûmi ve’l-kameri fi’l-cevv

Havadaki ay ve yıldızlardan başka.

10.

مَا مِنْ صَوْتٍ أَوْ حَرَكَةٍ

Mâ min savt ev harake

Hiç ses veya hareket yok

11.

اَلْكُلُّ يَنَامُ لَا كَلِمَة لَا ضِحْكَة

El-kullu yenâmu, lâ kelime lâ dihke

Herkes uyuyor, ne bir konuşma, ne de bir gülme




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder