Geçen hafta, “Muhteşem Yüzyıl” dizisi hakkında
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerini, hepiniz haberlerde duymuşsunuzdur.
Türk dizilerinin Arap ülkelerinde de yayınlanıyor olması ve bazı Arapların, bu
dizilerden rahatsız olduğu da bilinen bir gerçek. İnternette el-Arab adı ile
faaliyet gösteren Katar menşeli gazetede, Salih eş-Şîhî صالح الشيحي
adlı yazar da bu konuda bir yazı yazmış. Yazar (1.12.2012) tarihli yazısını,
Başbakanımıza bir mektup olarak tasarlamış.
Mektubunda: Erdoğan’a geçen yılın ortalarında, aynı
gazetede bir mektup yazdığını, başbakanın şahsiyetinin çoğu Arabı cezbettiğini söylüyor.
Erdoğan’ın babası fakir olduğu için, ilkokulda, okul masraflarını çıkarmak için
simit ve karpuz satması, fakir bir ailede kendi kendisini yetiştirmiş olması gibi..hayatından
bahsettiği bir takım ifadelerine şahit olduğunu
söylüyor. Davos zirvesinde, parmağını İsrail başkanına uzatarak:
-“Siz insanları öldürüyorsunuz”, demesini
asla unutamadığını belirtiyor.O anın, çoğu müslüman, özellikle de Araplar için
güzel anlar olduğunu belirtiyor.
Salih eş-Şîhî, yazısının bundan sonrasında konuyu
Muhteşem Yüzyıl (Araplardaki adı ile: حريم السلطان Harîmu’s-sultân: Sultan’ın haremi) dizisine getiriyor.
Başbakanın: “Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Onun
ömrünün 30 yılı at sırtında geçti” ifadesinden bahsediyor. Kendisinin de, Başbakanla
aynı endişeleri taşıdığını söylüyor. Bu diziler hakkında Başbakanın bir şeyler
yapacağını umduğunu, dizilerin yurtdışına satışından 65 milyon dolar
kazanıldığını, bu dizileri 150 milyon insanın izlediğini belirtiyor. Konuyu “Aşkı
Memnu (العشق
الممنوع) dizisine getirip,
yıkıcı etkisinden söz ediyor. Dizideki gayri meşru ilişkilerden, veledi zinalardan
bahsedip, dizinin ahlak bozucu özelliklerini söylüyor. Arap dünyasında, Türk toplumunu
ahlaksızmış gibi yanlış bir şekilde tanıtan “Türk dizileri dosyasını” açmak
için Erdoğan'ın başlattığı tepkinin, halkı umutlandırdığını söyleyerek:
“Sizler
torunsunuz, ecdadınızın gerçekdışı resmedilmesine çok kızdınız. 100 yıl sonra, sizin
şu anda (iktidarda olduğunuz) şerefli yıllar; (yasak aşk yılları - rezilliğin
yayıldığı yıllar - fücurun yasallaştığı yıllar) olarak resmedildiği zaman
torunlarınız buna kızarlar. Torunlarınız bunu hak ediyor mu?
diyor. Ve “Kardeş Türkiye” halkına başarılarının
devamını dileyerek, iyi dileklerini sunarak mektubunu bitiriyor.
Başbakanın konuşması:
1.
نَحْنُ
لَا نَعْرِفُ السُّلْطَانَ سُلَيْمَان الْقَانُونِي كَمَا يُظْهِرُونَهُ فِي الْمُسَلْسَلِ
|
Nahnu
lâ nağrifu’s-Sultan Suleyman el-Kânûnî kemâ yuzhirûnehu fi’l-muselsel.
|
Biz
öyle bir Kanuni tanımadık.
(Biz
Kanuni Sultan Süleyman’ı dizide gösterdikleri gibi tanımıyoruz)
|
Biz
|
Nahnu
|
نَحْنُ
|
Bilmiyoruz,
tanımıyoruz
|
Lâ
nağrifu
|
لَا نَعْرِفُ
|
-dığı
gibi
|
Kemâ
|
كَمَا
|
Gösterdi
|
Ezhera
|
أَظْهَرَ
|
Gösteriyor
|
Yuzhiru
|
يُظْهِرُ
|
Onu
gösteriyorlar
|
Yuzhirûnehû
|
يُظْهِرُونَهُ
|
-de, içinde
|
Fî
|
فِي
|
Dizi
|
El-muselsel
|
اَلْمُسَلْسَل
|
2.
قَضَى
ثَلَاثِينَ عَامًا مِنْ عُمْرِهِ عَلَى ظَهْرِ الْخُيُولِ هُوَ
|
Huve
kadâ selâsîne âmen min umrihî alâ zahri’l-huyûl.
|
O,
ömrünün otuz yılını at sırtında geçirdi.
|
O
(erkek)
|
Huve
|
هُوَ
|
Geçirdi
|
Kadâ
|
قَضَى
|
Otuz
|
Selâsûne
|
ثَلَاثُونَ
|
Yıl,
sene
|
Âm
|
عَام
|
-den
|
Min
|
مِنْ
|
Onun
ömrü
|
Umruhû
|
عُمْرُهُ
|
Üzerinde
|
Alâ
|
عَلَى
|
Sırt
|
Zahr
|
ظَهْر
|
At
|
Hayl
|
خَيْـل
|
Atlar
|
Huyûl
|
خُيُول
|
Muhteşem Yüzyıl dizisi Arapça dublajlı 1. Bölümünün linki:
Mektubun linki:
Konu ile ilgili Arapça haber videoları:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder