7 Aralık 2012
tarihinde Üsküdar’a indim. Mimar Sinan Mahallesi’nde, Üsküdar belediye
binasının arkasında kalan Bulgurlu Mescit sokağı civarında eskiciler ve antika
eşya satan dükkanlar vardır. Büyükhamam sokağında bulunan Kıroğlu Han’daki
antikacılar çarşısına girmeyip onu sağınıza alıp devam ettiğinizde solda 2. el
eşya satan dükkanlar göreceksiniz. Uğur bey’in işlettiği dükkan da bu
dükkanlardan biri. Dükkan üç katlı. Bodrum atölye olarak kullanılıyor.
Uğur Bey, Pazar günleri Etiler tarafında kurulan antika
pazarında ve Ankara’da her ayın ilk pazarı, Ayrancı Pazarı’nda kurulan Antika
pazarında tezgah açıyor. Uğur Bey’in yanında çalışan bir ustadan bahsetmek
istiyorum size.
Adı Selami olan bu usta, çekirdekten yetişme
bir marangoz. Babası: Mehmet Selahaddin Bey de kendisi gibi marangozmuş.
Baba Mehmet Selahaddin Bey, babasını savaşta kaybetmiş, annesi de ufak yaşta
ölmüş, kendisini dayıları ve amcaları büyütmüş. Zor şartlar altında okuyamayıp,
çıraklığa başlamış. Eskiden marangozluk alanında ermeni ustalar söz sahibi imiş.
Meslek sırlarını da kolay kolay kimseye öğretmezlermiş. İşte Selahattin Usta,
onların yanında çalışa çalışa mesleğin tüm inceliklerine vakıf olmuş. Evlenmiş,
2 kızı ve bir oğlu olmuş. Oğlu Selami’ye de bildiklerini öğretmiş.
Selami usta, şimdi 65 yaşında, çalıştığı
Üsküdar’daki bu dükkanda eski mobilyalara yeniden hayat veriyor. Geçtiğimiz
senelerde İstanbul'un Fatih ilçesinde açtığı atölyesini, eleman yokluğundan kapatmak
zorunda kalmış.
Gençlerin bu mesleğe ilgisiz kaldıklarını söylüyor.
Dükkana tamir için getirilen eski bir telefon
santralini, çalışma masası ve kütüphaneye dönüştürüyor. Eski sinemalardan
sökülen tahta koltuklar, teknelerde kullanılabilecek koltuklara dönüşüyor.
Bacağı kırık komodin, antre oturma grubuna monte ediliyor. Eski dikiş makinesi
konsolu, masaya dönüştürülüyor. Hepsi birbirinden orijinal bu parçaları
kaçırmayın, mutlaka gidip kendi gözlerinizle görün. Orijinal ürünler arayan bir
iç mimarın kesinlikle ziyaret etmesi gereken bir dükkan. Tik ağacından yapılmış
dolaba bayıldım.
Bu alanda hayatta kalan son birkaç ustadan biri olan
Selami Usta gibi değerlerimizin keşke kıymeti bilinse, konu ile ilgili meslek
yüksek okullarında misafir edilip, bilgisini gençlerle paylaşma fırsatı
tanınsa. Bu alanda yapılacak bir belgesele konuk olsa da, kendisi vefat
etmeden, meslek sırları kayıt altına alınsa.
Günümüzde kullandığımız fabrikasyon mobilyaların ham
ağaçtan değil, suntadan üretildiğini söylüyor. Doğru dürüst çivi bile
çakılamayan suntadan üretilen bu mobilyaları aldınız diyelim. Taşınmanız gerektiğinde
mobilyayı sökünce, zaten sağlam olmayan malzeme rezil olup gidiyor. Sadece
görüntüsü güzel ama, yıllarca kullanılabilecek bir ürün değil. Oysa dükkandaki,
ham ağaçtan yapılan antika ürünlerden biri 200 yıllık idi, taş gibi
sapasağlamdı.
Eğer evinizde ata yadigarı bir mobilyanız varsa,
sağı solu kırık dökük ise, sakın atmayın. Yenilenen antika bir çalışma masası 4
bin lira edebiliyor. Getirin ustaya, tamir etsin.
To see Antiques & Objects in Turkey, İstanbul
(at Anatolian side of it, at Üsküdar) visit the craftsman (carpenter) Selami
Usta, who repairs old, vintage and antique furnitures and reshapes them as you
will see in the photos.
Drawers, chairs, old mechanics, tables, clocks,
library, dresser etc.
Bakır sini: (copper tray)
Altta: Bacağı kırık komodin, beyaz antre oturma grubuna monte
edilmiş.
Porselen biblo (porcelain object):
Eski ahşap sinema koltuğu yenilenmiş, bir tekneye
monte edilmeyi bekliyor.
Bu dolabın içerisine ışık tesisatı döşenerek daha
işlevsel hale getirilmiş.
Antika radyo:
Eski bir telefon santralinin arka kısmı kesilerek,
raf olacak şekilde yeniden üste eklenmiş. Ve çalışma masası ile kütüphaneye
dönüştürülmüş.
Pirinç köşe rafları:
Çok hoş bir yatak başı, komodinleri ve yeşil çini bir
soba (ceramic stove) :
Elde yapılmış altın işlemeli örtü (hand made golden embroidery):
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder