Arapça’da mefulu mutlak, cümlenin başında kullanılan
fiilin mastarının, cümle sonunda üstünlü olarak kullanılmasıyla elde edilir.
Davrandı,
muamele etti (mazi fiil)
|
Âmele
|
عَامَلَ
|
Davranıyor,
muamele ediyor (muzari fiil)
|
Yuâmilu
|
يُعَامِلُ
|
Davranmak,
muamele etmek (mastar)
|
Muâmele
|
مُعَامَلَة
|
Mastar, kendisinden sonra gelen bir isimle tamlama
yapılarak kullanılırsa, “çeşit, tür, nevi” bildirir.
Aşağıdaki cümlede “ معاملة muamele” mastarı, “ خادمة hizmetçi ”
ismiyle tamlama oluşturmuştur:
“Hizmetçi
muamelesi”
İsim
Mastar
ÇEŞİT BİLDİREN MEFULU MUTLAKA ÖRNEK:
Bu ifade, aşağıdaki videonun 02.13 saniyesinde geçmektedir.
وَ كَانَتْ تُعَامِلُهَا الْأُمُّ
مُعَامَلَةَ الْخَادِمَةِ
|
Ve
kânet tuâmiluha’l-umm muâmelete’l-hâdime.
|
(Üvey
) annesi, ona hizmetçi muamelesi yapıyor idi.
(Ona hizmetçi gibi davranıyordu)
|
İdi (bayan)
|
Kânet
|
كَانَتْ
|
Ona
davranıyor,
ona
... muamelesi yapıyor (bayan)
|
Tuâmiluhâ
|
تُعَامِلُهَا
|
Anne
|
El-umm
|
الْأُمُّ
|
Davranış,
muamele
|
Muâmele
|
مُعَامَلَة
|
Bayan
hizmetçi
|
El-hâdime
|
الْخَادِمَة
|
Davranışın ne çeşit
bir davranış olduğu (مُعَامَلَةَ الْخَادِمَةِ hizmetçi
muamelesi) tamlamasıyla açıklanmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder