2 Mayıs 2012 Çarşamba

( BEDELİNİ ÖDEMEK ) kalıbı:




دَفَعَ   ثَمَنَ ....

Defe’a semene ….

….’-nın bedelini ödedi



Ödedi

Defe’a

دَفَعَ

Ödüyor

Yedfe’u

يَدْفَعُ

Ödeyecek

Se yedfe’u

سَيَدْفَعُ

Bedel, değer, paha, kıymet, fiyat

Semen

ثَمَنٌ


Örnek cümle:

1.

سَيَدْفَعُ  ثَمَنَ  وَقَاحَتِهِ .

Se yedfe’u semene vakâhatihî.

Terbiyesizliğinin bedelini ödeyecek.



Ödeyecek

Se yedfe’u

سَيَدْفَعُ

Bedel, değer, paha, kıymet, fiyat

Semen

ثَمَنٌ

Onun terbiyesizliği

Vakâhatuhû

وَقَاحَتُهُ

Utanmaz oldu, edepsiz oldu

Vakuha

وَقُحَ

Edepsizlik, terbiyesizlik, hayasızlık

Vakâha

وَقَاحَة


2.

اَلدُّوَلُ  الْأورُوبِّيَّةُ  سَتَدْفَعُ  ثَمَنَ  اِنْهِيَارِ  الْيُورُو  غَالِيًا .

Ed-duvelu’l-Urûbbiyyetu se tedfe’u semene inhiyâri’l-Yuru gâliyen.

Avrupa ülkeleri,  euro’nun çöküşünün bedelini pahalıya ödeyecekler. (bedelini ağır ödeyecekler)



Avrupa ülkeleri

Ed-duvelu’l-Urûbbiyye

الدُّوَلُ  الْأورُوبِّيَّةُ 

Ödeyecekler

Se tedfe’u

سَتَدْفَعُ

Bedel

Semen

ثَمَن

Çöküş, yıkılma

İnhiyâr

اِنْهِيَار

Euro

El-Yuru

الْيُورُو 

Pahalı olarak

Gâliyen

غَالِيًا


3.

دَفَعْتُ  ثَمَنَ  أَخْطَائِي .

Defağtu semene ahtâî.

Hatalarımın bedelini ödedim.



Ödedim

Defağtu

دَفَعْتُ

Bedel, değer, paha, kıymet, fiyat

Semen

ثَمَنٌ

Hata

Hata’

خَطَأ

Hatalar

Ahtâ’

أَخْطَاءُ

Hatalarım

Ahtâî

أَخْطَائِي