21 Nisan 2012 Cumartesi

Sorumluluğun birinin üstünde (omuzlarında) olması kalıbı:


Sorumluluğun birinin üstünde (omuzlarında) olması kalıbı:


اَلْمَسْؤُولِيَّةُ عَلَى عَاتِقِ ....

El-mes’ûliyyetu alâ âtiki ….

Sorumluluk ….’-nın omzunda (üstünde)


Deyimde geçen kelimeler:


Sorumluluk, mesuliyet

El-mes’ûliyye

اَلْمَسْؤُولِيَّةُ

Üzerinde

Alâ

عَلَى

Omuz

Âtik

عَاتِق


Deyimi kişilere göre değiştirmek için (اَلْمَسْؤُولِيَّةُ) kelimesinden sonra şunlardan birini getirebilirsiniz:



Onun  (o erkeğin) omzunda, onun üstünde

Alâ âtiki

عَلَى عَاتِـقِهِ

Onun (o bayanın) omzunda, onun üstünde

Alâ âtiki

عَلَى عَاتِـقِهَا

Senin omzunda, senin üstünde
(bunu erkeğe deriz)

Alâ âtikike

عَلَى عَاتِـقِكَ

Senin omzunda, senin üstünde
(bunu bayana deriz)

Alâ âtikiki

عَلَى عَاتـِقِكِ


Örnek cümleler:
1.

مَسْؤُولِيَّةُ .... لَا تَقَعُ عَلى عَاتِقِي.

Mes’ûliyyetu …..lâ takağu alâ âtikî.

….’-nın sorumluluğu benim omuzlarımda değil. (Bana düşmez)



Düştü

Vakağa

وَقَعَ

Düşer

Yakağu

يَقَعُ

Düşmez

Lâ yakağu

لَا يَقَعُ

2.

مَسْؤُولِيَّاتُ  الْبَيْتِ  وَالْأَطْفَالِ عَلَى عَاتِـقِي .

Mes’ûliyyâtu’l-beyti ve’l-etfâli alâ âtikî.

Evin ve çocukların sorumlulukları benim omzumda.



Ev

El-beyt

الْبَيْت

Çocuklar

El-etfâl

الْأَطْفَال



3.

أَحْمِلُ عَلَى  عَاتِقِي  مَسْؤُولِيَّةَ  جَمِيعِ  الطُلَّابِ  الْمُتَوَاجِدِينَ  فِي  هَذَا  الْحَرَمِ

 الْجَامِعِيِّ .

Ahmilu alâ âtikî mes’ûliyyete cemîği’t-tullâbi’l-mutevâcidîne fî hâza’l-harami’l-câmi'iyyi.

Bu kampüsteki tüm öğrencilerin sorumluluğunu omzumda taşıyorum.

(Bu kampüsteki tüm öğrenciler benim sorumluluğumda)



Taşıyorum

Ahmilu

أَحْمِلُ      

Üzerinde, -de, -da

Alâ

عَلَى

Benim omzum

Âtikî

عَاتِقِي

Sorumluluk

Mes’ûliyye

مَسْؤُولِيَّة

Hepsi, tamamı

Cemîğ

جَمِيعُ  

Öğrenciler

Et-tullâb

الطُلَّابُ  

Bulunanlar

El-mutevâcidîne

الْمُتَوَاجِدِينَ  

İçinde, -de, -da


فِي    

Bu

Hâzâ

هَذَا

Üniversite kampüsü

El-haramu’l-câmi’iyy

الْحَرَمُ  الْجَامِعِيُّ



4.

لَا أُنْكِرُ  بِأَنَّ  الْمَسْؤُولِيَّةَ  زَادَتْ عَلَى عَاتِقِي  بَعْدَ  إِنْجَابِ  إِسْمَاعِيلَ .

Lâ unkiru bienne’l-mes’ûliyyete zâdet alâ âtikî bağde incâbi İsmail.

İsmail’i doğurduktan sonra omzumdaki  (üstümdeki) sorumluluğun arttığını inkar etmiyorum.



İnkar etti

Enkera

أَنْكَرَ

İnkar ediyor

Yunkiru

يُنْكِرُ

İnkar etmiyorum

Lâ unkiru

لَا أُنْكِرُ

…-dığını

Enne

أَنَّ

Sorumluluk

El-mes’ûliyye

الْمَسْؤُولِيَّة

Arttı

Zâdet

زَادَتْ

Üzerinde, -de, -da

Alâ

عَلَى    

Benim omzum

Âtikî

عَاتِقِي

Sonra

Bağde

بَعْدَ

Çocuk doğurdu, çocuk sahibi oldu

Encebe

أَنْجَبَ

Çocuk doğurmak, çocuk sahibi olmak

İncâb

إِنْجَاب