(Birşeyi özellikle de bir mesleği) uyguladı, yaptı, yerine getirdi, pratik uygulama yaptı, tatbiki çalıştı, icra etti, uğraştı, iştigal etti, ilgilendi (mazi fiil) |
Mârase
|
مَارَسَ
|
(Bir mesleği, işi, faaliyeti, eylemi) yürütmek, uygulamak, yapmak, icra
etmek, yerine getirmek, pratik, uygulama, tatbikat, deneyim, müzakere,
görüşme (üstteki fiilin mastarı)
|
Mumârase
|
مُمَارَسَة
|
Kullanım alanı çok geniş olmasına rağmen
Türkiye’deki arapça ders kitaplarında pek rastlamadığımız bir fiildir.
Bu fiil, kendisinden sonra farklı kelimeler
getirilerek, farklı anlamlarda kullanılır. Genellikle olumsuz bir anlam vardır.
İngilizce’deki (to practise) fiiline eşdeğerdir. Kullanımını 3 grup altında
toplayabiliriz.
1. Spor
2. Siyaset
3. Cinsellik
Kayak
sporu yapıyor
|
Yumârisu
riyâdate’t-tezelluc
|
يُمَارِسُ رِيَاضَةَ
التَّـزَلُّجِ
|
Hareketleri
yapıyor
|
Yumârisu’l-harekât
|
يُمَارِسُ الْحَرَكَاتِ
|
Doğal
hayatını yaşıyor
|
Yumârisu
hayâtehu’t-tabîiyye
|
يُمَارِسُ حَيَاتَهُ
الطَّبِيعِيَّة
|
Hobisini
yapıyor
|
Yumârisu
hivâyetehû
|
يُمَارِسُ هِوَايَتَهُ
|
Sörf
sporunu yapıyor
|
Yumârisu
riyâdate’t-tezellüc ale’l-emvâc
|
يُمَارِسُ رِيَاضَةَ
التَّـزَلُّجِ عَلَى الْأَمْوَاجِ
|
Spor
yapıyor
|
Yumârisu’r-riyâda
|
يُمَارِسُ الرِّيَاضَة
|
Arabayla
drift yapıyor
(el
freni ile dönme)
|
Yumârisu’d-derbâviyye
|
يُمَارِسُ الدَّرْبَاوِيَّة
|
Meditasyon
yapıyor
|
Yumârisu
hivâyete’t-teemmul
|
يُمَارِسُ هِوَايَةَ
التَّأَمُّلِ
|
Şınav
çekiyor
|
Yumârisu
riyâdate’d-dagt
|
يُمَارِسُ رِيَاضَةَ
الضَّغْطِ
|
2. Siyasetle ilgili kullanımlara örnekler:
Bombalama yapıyor , bombalıyor (savaş) |
Yumârisu
kasfen
|
يُمَارِسُ قَـصْفاً
|
Eziyet
ediyor, işkence uyguluyor
|
Yumârisu’t-tağzîb
|
يُمَارِسُ التَّعْذِيبَ
|
Ayrımcılık
yapıyor
|
Yumârisu’t-temyîz
|
يُمَارِسُ التَّمْيِيزَ
|
Yağma,
yolsuzluk ve zorbalık yapıyor
|
Yumârisu
ameliyyâti nehb ve fesâd ve baltace
|
يُمَارِسُ عَمَلِيَّاتِ نَهْبٍ وَ فَسَادٍ وَ بَلْطَجَةٍ
|
Kadına
şiddet uyguluyor
|
Yumârisu’l-unf
dıdda’l-mer’e
|
يُمَارِسُ الْعُنْفَ ضِدَّ الْمَرْأَةِ
|
Sansür
uyguluyor
|
Yumârisu’r-rakâbe
|
يُمَارِسُ الرَّقَابَةَ
|
Falcılık
yapıyor, müneccimlik yapıyor
|
Yumârisu’t-tencîm
|
يُمَارِسُ التَّـنْجِيمَ
|
Uyuşturucu
taciri, bir okul önünde faaliyet(ini) gösteriyor.
|
Tâciru
muhaddirât yumârisu neşâtahu emâme medrasetin
|
تَاجِرُ مُخَدِّرَاتٍ يُمَارِسُ نَشَاطَهُ أَمَامَ مَدْرَسَةٍ
|
Parlamento,
yasama rolünü yerine getiriyor.
|
Yumârisu’l-barlemân devrahu’t-teşrî’iyy
|
يُمَارِسُ الْبَرْلَمَانُ دَوْرَهُ التَّـشْرِيعِيَّ
|
Başkan,
yetkilerini kullanıyor
|
Er-reîsu
yumârisu salâhiyyâtihi
|
اَلرَّئِيسُ يُمَارِسُ صَلَاحِيَّاتِهِ
|
Irkçılık
yapıyor
|
Yumârisu’l-unsuriyye
|
يُمَارِسُ الْعُنْصُرِيَّة
|
Terör
yapıyor.
|
Yumârisu
irhâben
|
يُمَارِسُ اِرْهَابًا
|
Büyü
yapıyor
|
Yumârisu’s-sihr
|
يُمَارِسُ السِّحْرَ
|
Siyasi
çatışma yapıyor
|
Yumârisu’s-sırâğa’s-siyâsiyy
|
يُمَارِسُ الصِّرَاعَ السِّيَاسِيّ
|
Cinayet
işliyor ve eşkiyalık yapıyor
|
Yumârisu’l-katle
ve’l-lusûsiyye
|
يُمَارِسُ الْقَـتْـلَ وَ اللُّصُوصِيَّة
|
Keyfî
(despotça) uygulamalar yapıyor.
|
Yumârisu
icrâat taassufiyye
|
يُمَارِسُ إِجْرَاءَاتٍ تَعَسُّفِيَّة
|
Karısına
baskı yapıyor
|
Yumârisu’d-dagt
alâ zevcetihi
|
يُمَارِسُ الضَّغْطَ عَلَى زَوْجَتِهِ
|
Cinsellikle ilgili kullanımlara
örnekler:
Mastürbasyon
yapıyor
|
Yumârisu’l-âdete’s-sırriyye
|
يُمَارِسُ الْعَادَةَ
السِّرِّيَّة
|
Seks
yapıyor, cinsel ilişkide bulunuyor
|
Yumârisu’l-cins
|
يُمَارِسُ الْجِنْسَ
|
Sapıklık
yapıyor
|
Yumârisu’ş-şuzûz
|
يُمَارِسُ الشُّذُوذَ
|
(Bir
) Haram işliyor
(Haram
olan bir şeyi yapıyor)
|
Yumârisu’l-harâm
|
يُمَارِسُ الْحَرَامَ
|
Ahlaksızlık
yapıyor /rezillik yapıyor
|
Yumârisu’r-rezîlete
|
يُمَارِسُ الرَّذِيلَة
|
Fiili
livata yapıyor
(Eşcinsel
ilişkide bulunuyor)
|
Yumârisu’l-livât
|
يُمَارِسُ اللِّوَاطَ
|
Bu fiilin çekimleri:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder