Arapça çeviri örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Arapça çeviri örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Haziran 2012 Pazartesi

" YANLIŞ ANLAMA " ifadesi


YANLIŞ ANLAMA

İki kişi arasında gerçekleşen yanlış anlama olayı,  Arapça’da şu şekilde ifade edilir:


وَقَعَ  بَيْنَهُما   سُوءُ   التَّفَاهُمِ .

Vakağa beynehumâ sû’u’t-tefâhumi.

İkisi arasında yanlış anlama oldu.



Oldu, meydana geldi, gerçekleşti (mazi fiil)

Vakağa

وَقَعَ

 Arasında

Beyne

بَيْنَ

O ikisi, o ikisinin

Humâ

هُمَا

Yanlış, kötü

Sû’

سُوءٌ

Birbirini anladı               (tefâul kalıbı mazi çekim)

Tefâheme

تَـفَاهَمَ

Birbirini anlıyor                     (tefâul kalıbı muzari çekim)

Yetefâhemu

يَتـفَاهَمُ

 Birbirini anlamak                          (tefâul kalıbı mastar)

Tefâhum

تَـفَاهُم


Örnek cümleler:
1.

وَقَعَ  سُوءُ  تَـفَاهُمٍ   بَيْنِي  وَ  زَوْجِي

Vakağa sû’u tefâhumin beynî ve zevcî.

Kocamla aramda bir yanlış anlama oldu.



Oldu

Vakağa

وَقَعَ

Yanlış anlama

Sû’u tefâhumin

سُوءُ  تَـفَاهُمٍ

(Benim) aramda

Beynî

بَيْنِي

Ve

Ve

وَ

Kocam

Zevcî

زَوْجِي
           
  

2.

بِرَأْيِكَ  مَا  هِيَ  الْأَسْبَابُ  الَّتِي  تُؤَدِّي   إِلَى  سُوءِ  التَّـفَاهُمِ ؟

Bi ra’yike, mâ hiye’l-esbâbu’lletî tueddî ilâ sûi’t-tefâhumi?

Sence, yanlış anlamaya yol açan sebepler nelerdir?



Senin görüşüne göre

Bi ra’yike

بِرَأْيِكَ

Nedir?


مَا

O

Hiye

هِيَ

Sebepler

El-esbâb

الْأَسْبَابُ

-en, -an

Elletî

الَّتِي

Yol açtı

Eddâ

أَدَّى

Yol açar

Tueddî

تُؤَدِّي

-e, -a, -ye, -ya

İlâ

إِلَى

…-ya yol açan

Elletî tueddî ilâ

الَّتِي تُؤَدِّي إِلَى

Yanlış anlama

Sûu’t- tefâhumi

سُوءُ التَّـفَاهُمِ

25 Nisan 2012 Çarşamba

ELMADA YARIM KURT BULURSAN !










1.

مُشْكِلَة :
إِذَا  لَقِيتَ  دُودَةً  فِي  التُّفَّاحَةِ .

Muşkile: 
İzâ lakîte dûdeten fi’t-tuffâhati.

Elmada bir kurt bulursan: problemdir.



Sorun, problem, mesele

Muşkile

مُشْكِلَة    

…-dığında, ..-dığı zaman, …-ınca

İzâ

إِذَا

Karşılaştı, buldu

Lakiye

لَقِيَ

Sen karşılaştın, buldun

Lakîte

لَقِيتَ

Bulduğunda, bulduğun zaman, bulunca

İzâ lakîte

إِذَا  لَقِيتَ

Kurt, kurtçuk

Dûde

دُودَة

İçinde, -de, -da


فِي

Elma

Et-tuffâha

التُّفَّاحَة



2.

كَارِثَة :
 لَمَّا  تُلَاقِيهَا  نُص دُودَة !

Kârise:
Lemmâ tulâkîha nus   (nıs) dûde

Onu yarım kurt olarak bulursan: felakettir !



Felaket, afet, musibet

Kârise

كَارِثَةٌ

…-dığında, …-dığı zaman

Lemmâ

لَمَّا

Karşılaştı, buldu

Lâkâ

لَاقَى

Karşılaşıyor, buluyor

Yulâkî

يُلَاقِي

Sen karşılaşıyorsun, buluyorsun

Tulâkî

تُلَاقِي

Karşılaştığında, bulduğunda

Lemmâ tulâkî

لَمَّا تُلَاقِي

Onu


هَا

Yarım

Nus
(Nısf)

نُص
( نِصْف)

Kurt, kurtçuk

Dûde

دُودَة


Not: (نِصْف) Nısf kelimesi (Yarım) anlamına gelir. Halk dilinde, günlük konuşmada ( نصNus veya nıs) olarak telaffuz edilir.


  
Kaynak:




6 Nisan 2012 Cuma

" Çeviri örnekleri "



1.

أَنْوَاعُ الْكُتُبِ الْمُفَضَّلَة لَدَيَّ الشِّعْرُ أَوَّلًا  ثُمَّ الرِّوَايَةُ وَتَأْتِي بَعْدَهُمَا السِّيَرُ الذَّاتِيَّةُ  

Envâu’l-kutubi’l-mufaddala ledeyye eş-şiğru evvelen, summe’r-rivâyetu ve te’tî bağdehumâ’s-siyeru’z-zâtiyye.

Favori kitap türlerim önce şiir, sonra romandır, ikisinden sonra da biyografiler gelir.



Türler, çeşitler

Envâğ

أَنْوَاعٌ

Kitaplar

El-kutub

الْكُتُبُ

Favori, tercih edilen

El-mufaddala

الْمُفَضَّلَة

Benim nezdimde, bana göre

Ledeyye

لَدَيَّ

Şiir

Eş-şiğr

الشِّعْرُ

İlk olarak, ilk önce

Evvelen

أَوَّلًا 

Sonra

Summe

ثُمَّ

Roman

Er-rivâye

الرِّوَايَةُ

Gelir

Te’tî

تَأْتِي

İkisinden sonra

Bağdehumâ

بَعْدَهُمَا

Biyografiler, hayat öyküleri

Es-siyeru’z-zâtiyye

السِّيَرُ الذَّاتِيَّةُ

2.


كَانَ لِكُتُبِ الدِّينِ وَالسِّيَاسَةِ نَصِيبٌ فِي مُقْـتَبَلِ حَيَاتِي إِلَاّ أَنَّهُ قَلَّ مَعَ الْوَقْتِ.

Kâne li kutubi’d-dîni ve’s-siyâseti nasîbun fî muktebeli hayâtî, illâ ennehû kalle ma’a’l-vakti.

Din ve siyaset kitaplarının hayatımın ilk yıllarında payı (yeri) vardı ama  zamanla  azaldı.


…’-nın payı vardı

Kâne li … nasîbun

كَانَ لِ.... نَصِيبٌ

Kitaplar

Kutub

كُتُبٌ

Din

Ed-dîn

الدِّينُ

Siyaset, politika

Es-siyâse

السِّيَاسَةُ

İçinde, -de, -da


فِي

Başlangıç, ilk

Muktebel

مُقْتَبَل

Hayatım

Hayâtî

حَيَاتِي

Ancak o

İllâ ennehû
إِلَاّ أَنَّهُ